Evlilik kimisine göre saçma, kimisine göre kutsal, kimisine göre ihtiyaç, kimisine göre de aşkın ifadesi. Bakış açısı ne olursa olsun, evlilik bence herkes için doğal haliyle kendisi gelip buluyor çiftleri. Görücü usulüyle evleneni de, aşkla evleneni de, hepsi kaderinde ne varsa onu yaşıyor. Kimisi hayatta düşünmüyor evlenmeyi ama bi bakıyosun, herkesten önce evlenmiş. Lisede sıra arkadaşım Gamze vardı hep o gelir aklıma bu konuyu duyunca. Ben hayatta evlenmem filan der dururdu. Hepimizden önce o evlendi. Sürekli evlilik konuşan, küçük, sıcacık bi evim olsun filan diye dolanan bir başka arkadaş daha vardı. En son o evlendi herhalde o grupta 🙂 dur dur, daha ben varım ya la. Neyse gelelim evliliğin seni bulacağı yere.
Ben artık kısa ilişkilerden, sonu nereye varacağı belli olmayan takılmalardan sıkılmış ve bir kaç yıldır evlenecek bir kızı görürsem kaçırmıyım abi modunda dolanıyordum. E tabii bir de anne, abla ve komşu teyzeler var dört gözle sana kız bakan, evleneceğin günü bekleyen. “Oğlum kız arkadaşın var mı?”lardan, “oğlum sen ne zaman evleneceksin bak herkes evlendi”lere giden anne sitemleri. Ancak ben okumak için yurt dışına gittikten sonra git gide daralan Türkiye çevremden umudu kesmeye başlamıştım gerçekten evlenebileceğim birisini bulmak için. Yabancı bir kızla evlenen arkadaş istatistiğinde de tamamına yakınının sonradan boşandığı gerçeği “istatistikler yalan söylemez” çerçevesi altında yabancı gelin adaylarından uzak tutuyordu beni (annemin canına minnet. yazık kadın ne korkuyordu arkadaş yabancı birisiyle evlenicem de sonra boşanıcaz, çocuğumuz filan ortada kalacak vah vah). E geriye kalan tek seçenek de bulunduğum ülkede bulunan Türk kızları. Şimdi abi ne yalan söyliyim, gurbetteki Türk kızlarımız iyi hoş da, bir değişik kafada oluyorlar. 50’lerde, 60’larda ekonomik şartlar, vs. sebebiyle göç etmiş gurbetçilerimizin aklındaki tek şey para kazanıp ülkelerinde bir yatırım yapmak iken malesef kişisel gelişime ya da bulundukları yerde toplumsal gelişime pek önem vermeyip, aynı zamanda bulundukları ülkeye entegre de olmamışlar pek. Bu durum nesilden nesile ufakça değişse de malesef şu yargıyı kızlarımızın bilinç altına işlemiş: “Türkiye’den buraya gelen erkek ya kebapçıda çalışacak, ya fabrikada, ya da temizlik işinde. Oysa ben burada okudum, burada yetiştim, fersah fersah ilerdeyim ondan, bana her daim muhtaçtır kendisi” ama öyle değil be anam. Malesef kendini bulunmaz hint kumaşı zannediyorsun. Ben ne iş olsa yaparım abi diye gemileri yakıp da gelmedim ki bu ülkeye?! Üniversite okumuşum, master yapmışım, iş tecrübem var, bir kaç yabancı dil biliyorum. Yok yani öyle sandığın gibi bir dünya. Neyse, bu kızları değiştirmek pek mümkün değil.
Dedim ya daha önce, o evlilik kurumu dedikleri şey beklemediğin anda gelip seni buluyor en imkansız yerde bile. Bir anda karşına çıkıyor o evleneceğin insan ve o an “işte bu benim evleneceğim insan” demiyorsun tabii 🙂 çok kısa sürede anlıyorsun ama. Bir kaç nokta var bence evlilik kararını vereceğin zaman:
Güzel olmalı mı?
Tabii güzel olucak olm deli misin 🙂 Önemli olan iç güzellik de, dışı da güzel olmayan kıza da pek bakmadın yani sen de şimdiye kadar, doğru muyum? 😉
Önemli olan iç güzellik
Tabii güzel olucak olm deli misin 🙂 Önemli olan iç güzellik de, dışı da güzel olmayan kıza da pek bakmadın yani sen de şimdiye kadar, doğru muyum? 😉
Önemli olan iç güzellik
Şimdi geyik bir yana, iç güzellik bence de her şeyden önemli. Sadece sana karşı davranışlarında değil, özellikle başkalarına karşı olan davranışlarında o şefkati görüyorsan ve bunun yapmacık olmadığını anlıyorsan yakala o kızı, bırakma abi 🙂
Dırdır yaşam süreni etkiler
Sürekli birilerini çekiştiriyor, onun bunun arkasından konuşuyor ise (bak dikkat et, haklı şeyler söylüyor olabilir ama önemli nokta sürekli birilerinden şikayetçi ise) bil ki ileride de bu böyle devam edecek ve sen böyle birisi değilsen, seni bile böyle birisi yapacak belki de. Sürekli dırdır yapan birisiyle ömür mü geçer allasen. Kış kış kış kış…
Maddi konular
Bak arkadaşım, tamam erkek adamsın, hesap ödetmezsin filan falan ama konu o değil. Konu kızın insaflı olup olmaması. Arada bir hesap ödemek isteyen, sana yardımcı olmak isteyen, sana yük olmasın isteyen kız candır. Oradan kurtaracağın üç beş kuruş için değil, gelecekte birlikte olacağın insanın seni, yaşamını bağlayacağı ATM makinesi gibi görmemesi için önemlidir bu. Sen gel beni dinle
Sadece siz değil, aileler de evleniyor
Eğer aileni seviyor, onlarla vakit geçiriyorsan muhtemelen öyle bir kızı seversin. Eğer aileler birbirine benzemiyorsa (ki bu bence güzel bir şey) birbirini tolere edebilecek aileler olmalılar. Aksi halde ailelerle az görüşülecek filan, en nihayetinde genellikle kızın ailesi ile sık görüşülüp, erkek tarafıyla az görüşülür hale gelecek. Bunu da örneklerden yola çıkarak yazıyorum, tahmin değil 🙂
Bu yukarıda yazdıklarım benim bakış açımla işin özü ama aslında ne zaman karşına çıkacağını bilmesen de bir anda çıkıyor karşına ve bir kaç nokta belirliyorsun kafanda, o noktalarda sıkıntı yok ise hemen anlıyorsun evleneceğin insan olup olmadığını. Öyle yıllar geçmesine hiç gerek yok. Tabii aşk körü olmayacaksın. Gerçekten mantıklı noktaları belirledikten sonra onları analiz edeceksin karşındaki kızda. İnan bana en fazla bir iki ayda anlarsın evleneceğin insan olup olmadığını.
Evlenecek insanı arayıp da bulmak çok zor olsa da, bulup bulmadığını anlamak da bir o kadar kolay.
Ben hayatımın insanını buldum, artık darısı sizin başınıza. Bir sonraki yazımda yüzük olayına değineceğim. Valla zor arkadaş. Erkeksen evlen…
